Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum: Olumlamalar! • Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum,olumlamalarBen Depresyondan Kurtuluyorum: Olumlamalar!
Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum: Olumlamalar! • Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum,olumlamalarBen İnsanlarla Rahatım Olumlamalar!
Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum: Olumlamalar! • Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum,olumlamalar

Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum: Olumlamalar!

Ölüm Korkusu Nedir?

Ölüm korkusu, psikolojik literatürde tanatofobi olarak bilinir ve birçok insanın yaşadığı yaygın bir kaygı türüdür. Tanatofobi, ölümün kaçınılmazlığıyla ilgili zihinsel ve duygusal tepkilerden kaynaklanır. Bu korku, bireyin yaşamını derinden etkileyebilir ve günlük aktivitelerini, karar verme süreçlerini ve genel iyilik halini olumsuz yönde etkileyebilir.

Ölüm korkusunun kökenleri genellikle çocukluktan itibaren şekillenir. Çocukluk dönemi travmaları, kayıplar veya ölümle ilgili öğretiler, bireyin ölüm algısında önemli rol oynayabilir. Bilinmeyene karşı duyulan endişeler, ölüm korkusunun bir başka önemli bileşenidir; birçok insan, ölümün ardından ne olacağı konusunda belirsizlik yaşar ve bu belirsizlik kaygıyı artırır.

Kültürel etkiler de ölüm korkusunun gelişiminde büyük bir rol oynar. Farklı kültürler, ölüm ve ölüme yaklaşım konusunda değişik perspektiflere sahiptir. Örneğin, bazı kültürlerde ölüm tabu bir konu olarak kabul edilirken, diğerlerinde daha açık ve doğal bir şekilde ele alınır. Kültürel normlar ve inançlar, bireylerin ölümle ilgili düşüncelerini ve duygularını şekillendirebilir.

Ölüm korkusu günlük yaşamı birçok açıdan olumsuz etkileyebilir. Sürekli ölüm düşüncelerine kapılmak, bireyin konsantrasyonunu, üretkenliğini ve genel yaşam memnuniyetini azaltabilir. Sosyal ilişkilerde, iş yaşantısında ve kişisel sağlığında da çeşitli zorluklara neden olabilir. Ayrıca, panik ataklar ve diğer anksiyete bozukluklarına yatkınlık da artabilir.

Sonuç olarak, ölüm korkusu çok boyutlu ve kompleks bir konu olup, bireylerin psikolojik ve duygusal sağlıklarını derinden etkileyebilir. Bu korkunun nedenlerinin ve sonuçlarının anlaşılması, daha sağlıklı başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir.

Olumlamaların Gücü

Olumlamalar, kişinin kendi kendine sürekli tekrarladığı pozitif ifadeler olarak tanımlanabilir. Bu ifadeler, kişinin inançlarını ve zihinsel durumunu olumlu yönde değiştirme potansiyeline sahiptir. Olumlamaların zihinsel sağlığı nasıl etkilediği üzerine yapılan araştırmalar, bu tekniğin kaygı ve korkulara karşı etkili bir savunma mekanizması sunduğunu göstermektedir. Örneğin, düzenli olarak kullanılan olumlamalar, kişiye daha fazla özgüven ve huzur aşılayarak, ölüm korkusu gibi derinlemesine yerleşmiş duygularla başa çıkmayı kolaylaştırabilir.

Bilimsel araştırmalar olumlamaların beyin üzerindeki etkilerini de incelemiştir. Pozitif düşünceler ve olumlamalar, beynin nöral yollarını yeniden yapılandırarak, kişinin duygusal durumunu dengelemeye yardımcı olabilir. MRI taramaları ve beyin aktivitelerini izleyen çalışmalar, olumlamaların beynin prefrontal korteks bölgesinde, yani karar verme ve duygusal düzenlemeyle ilgili alanlarda aktif rol oynadığını ortaya koymuştur. Bu da, olumlamaların kişisel gelişim ve zihinsel sağlığa olan katkısını doğrulamaktadır.

Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, düzenli olumlama pratiği yapan kişilerin, stresle daha etkili başa çıkma becerilerinin geliştiğini göstermiştir. Olumlamalar, zihinsel ağırlıkları hafifleterek, kişiye daha pozitif bir dünya görüşü kazandırır. Özellikle ölüm gibi varoluşsal korkuların yoğunlaştığı durumlarda, olumlamalar, bu korkuların gerektiği kadar üzerinde durulmayıp, daha sağlıklı bir yaşam perspektifi geliştirilmesine yardımcı olur.

Sonuç olarak, olumlamalar sadece geçici bir rahatlama sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin zihinsel sağlığını uzun vadede güçlendirir. Korkuyla başa çıkmada etkin rol oynayarak, daha olumlu ve dengeli bir yaşam sürdürmeye olanak tanır. Bilimsel bulgular ve kişisel deneyimler, olumlamaların gücünü ve sağladığı faydaları ortaya koymaktadır.

Olumlamalarla Ölüm Korkusunu Yenmek

Ölüm korkusunu yenmek, bireylerin hayatlarını daha dolu dolu yaşamaları adına önemli bir adımdır. Pozitif olumlamalar, bu süreçte etkili bir araç olabilir. Olumlamalar, bilinçaltımıza yönelik pozitif mesajlar göndererek korkularımızı ve endişelerimizi dönüştürmemize yardımcı olur. Bu yazıda, olumlamaların nasıl formüle edileceği, tekrarlanacağı ve günlük hayatımıza nasıl entegre edileceği konularında adım adım bir rehber sunacağız.

Öncelikle, olumlama cümleleri oluştururken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Olumlama cümleleri kısa, net ve olumlu ifadeler içermelidir. Örneğin, “Ölüm benim için doğal ve kaçınılmaz bir süreçtir” veya “Huzur içindeyim ve yaşamın her anının tadını çıkarıyorum” gibi cümleler, ölüm korkusunu yenmeye yardımcı olabilir. Bu tür cümleler, korkularımızı kabul etmeye ve dönüştürmeye yönelik güçlü mesajlar içerir.

Olumlamaların etkili olabilmesi için düzenli olarak ve bilinçli bir şekilde tekrarlanması önemlidir. Bu cümleleri sabah uyanırken veya gece yatmadan önce yüksek sesle söylemek, zihinsel ve duygusal durumumuzu dönüştürmede etkili olabilir. Ayrıca, olumlamaları yazılı olarak not almak ve gün içinde sıkça gözden geçirmek, bu pozitif mesajların zihnimize daha derinlemesine işlemesini sağlar.

Olumlamaları günlük ritüellere dahil etmek de önemlidir. Sabah rutinlerinize olumlama cümlelerini ekleyebilir, meditasyon veya yoga gibi pratiklerle birleştirebilirsiniz. Örneğin, her sabah aynaya bakarak olumlamalarınızı tekrarlayabilir veya derin nefes alarak bu cümleleri zihninizde canlandırabilirsiniz. Bu tür ritüeller, olumlamaların daha güçlü bir etki yaratmasına ve günlük yaşamınıza entegre olmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, olumlamalar ölüm korkusunu yenmekte güçlü bir araç olabilir. Bu cümleleri düzgün bir şekilde formüle etmek, düzenli olarak tekrarlamak ve günlük rutinlerimize dahil etmek, korkularımızı dönüştürmemize ve hayatımıza daha fazla huzur getirmemize yardımcı olabilir.

Meditasyon ve Mindfulness Teknikleri

Ölüm korkusunu yenmek için meditasyon ve mindfulness (farkındalık) teknikleri oldukça etkilidir. Meditasyon, zihni sakinleştirmeye, stresi azaltmaya ve içsel bir huzur bulmaya yardımcı olur. Benzer şekilde, mindfulness, kişinin anı yaşayarak geçmiş kaygılardan ve gelecek endişelerinden uzaklaşmasını sağlar. Bu teknikler, ölüm korkusuyla başa çıkma sürecinde zihinsel rahatlama sağlar.

Mindfulness tekniklerinin en temel kısmı ‘şimdi ve burada’ olma pratiğidir. Günlük yaşantınızda herhangi bir anı seçerek, o anda tüm algınızı aktif hale getirerek farkındalık pratiklerine başlayabilirsiniz. Örneğin, nefes alıp vermek, belirli bir objeyi tüm detaylarıyla incelemek veya doğa yürüyüşü yaparken duyularınıza odaklanmak gibi basit mindfulness uygulamaları ilk adımlar olabilir.

Meditasyonun ise birçok farklı türü mevcuttur. Ölüm korkusu üzerinde çalışırken, özellikle ‘bildirimli meditasyon’ ve ‘sevgi dolu şefkat meditasyonu’ (metta) ön plana çıkmaktadır. Bildirimli meditasyonda, ortaya çıkan her türlü düşünce veya duyguyu nazikçe fark ederek, onları yargılamadan ve bastırmadan izlemek esastır. Sevgi dolu şefkat meditasyonu ise kendinize ve başkalarına karşı olumlu duygular geliştirmeyi hedefler. Bu meditasyon türü, ölüm gibi zorlu kavramlarla ilgili var olan olumsuz düşünceleri dönüştürmeye yardımcı olabilir.

Olumlama pratikleri meditasyon ve mindfulness teknikleri ile birleştirildiğinde ise etkileri daha da artar. Meditasyon sırasında, ‘ben güçlüyüm’, ‘ölüm yaşamın doğal bir parçasıdır’ gibi olumlama cümleleri tekrarlamak, bilinçaltınıza pozitif mesajlar ileterek endişelerin azalmasına destek olur. Bu olumlamalar, günlük yaşantınıza kolayca entegre edilebilir ve meditasyona başlamadan önce veya bitirdikten sonra kullanılabilir.

Meditasyon ve mindfulness, düzenli uygulandığında, ölüm korkusunun önemli ölçüde azalması mümkündür. Bu süreç sabır ve sürekli tekrar gerektirir, ancak zamanla içsel huzur ve zihin sakinliği sağlayarak ölüm korkusuyla başa çıkmada etkin bir yol sunar.

Negatif Düşüncelerle Başa Çıkma

Negatif düşüncelerle başa çıkmak, olumlamaların etkinliğini artırmak adına önemli bir adımdır. Olumsuz düşünceleri tanımlamak, bu düşünceleri dönüştürmenin ilk adımıdır. Negatif düşüncelerin sürekli tekrar etmesi, bireylerin yaşam kalitesini düşürerek, anksiyete ve depresyon gibi duygusal problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Kognitif davranışçı terapi (CBT) teknikleri, negatif düşünceleri tespit ederek, bu düşünceleri daha olumlu ve yapıcı bir hale dönüştürmek için etkili bir yöntem sunar. CBT’nin temel prensibi, düşüncelerin, duygular ve davranışlar üzerindeki etkisini anlamaktır. Bu terapi yönteminde, bireyler olumsuz otomatik düşüncelerini fark ederler ve bu düşüncelerin doğruluğunu sorgularlar. Bu sayede, negatif düşüncelerin yerine, daha gerçekçi ve pozitif düşünceler koymak mümkün hale gelir.

Günlük tutma, negatif düşünceleri belirlemek ve dönüştürmek için diğer bir etkili yöntemdir. Günlük tutarak, bireyler gün boyunca yaşadıkları düşünceleri ve duyguları yazılı olarak kaydederler. Bu kayıtlar, hangi durumların negatif düşünceleri tetiklediğini anlamak için bir araç sağlar. Ayrıca, yazılı olarak düşünceleri görmek, bireylerin düşüncelerini analiz etmelerine ve daha objektif değerlendirmeler yapmalarına yardımcı olur.

Son olarak, bilinçli farkındalık (mindfulness) ve meditasyon pratikleri de, negatif düşüncelerle başa çıkma süreçlerinde faydalıdır. Bu teknikler, bireylerin şu ana odaklanarak, düşüncelerini ve duygularını yargılamadan gözlemlemelerini sağlar. Böylelikle, negatif düşünceler gelip geçici olarak değerlendirilir ve bu düşüncelerle özdeşleşme oranı azalır.

Negatif düşüncelerle başa çıkma yöntemlerinin öğrenilmesi ve uygulanması, bireylerin olumlamaları daha etkin bir şekilde kullanmalarının önünü açar. Bu yöntemlerle, bireyler kendi iç dünyalarını daha iyi tanıyabilir ve pozitif bir zihin yapısına sahip olabilirler.

Destek Grupları ve Profesyonel Yardım

Ölüm korkusunu yenmek, birey için karmaşık ve zorlu bir süreç olabilir. Bu süreçte grup terapileri ve profesyonel psikolojik yardım, kişiyi destekleyici unsurlar olarak öne çıkar. Grup terapileri, aynı endişeleri taşıyan bireylerin bir araya gelerek duygularını paylaşmasını sağlar. Bu gruplarda, katılımcılar yaşadıkları zorlukları dinleyebilme ve destek bulabilme olanağına sahip olurlar. Diğer insanların benzer korkularla başa çıkma deneyimleri, katılımcılara umut ve güç verir.

Destek gruplarının işleyişi genellikle belirli yapılandırılmış seanslar üzerinden ilerler. Grup terapisti rehberliğinde katılımcılar, çeşitli terapötik aktiviteler ve açık paylaşımlar aracılığıyla korkularını yüzleştirir ve yönetmeyi öğrenir. Burada, insanların güvenli bir ortamda duygularını ifade edebilmesi büyük önem taşır; bu, anlaşıldıklarını hissettikleri bir ortamda stres ve endişelerini hafifletebilir.

Profesyonel yardım ise, bireyin ölüm korkusunu daha derinlemesine ele alabilmesine olanak tanır. Psikologlar ve terapistler, bireysel seanslar aracılığıyla kişiye özel çözümler geliştirirler. Birey, bu süreçte korkularının kökenine inebilir ve bilinçaltında yatan nedenleri keşfedebilir. Profesyonel destek, olumlamalar ve diğer psikolojik tekniklerin yardımıyla, bireyin korkuları üzerinde daha etkin bir kontrol sağlamasına yardımcı olur.

Terapistler, olumlamaların güçlendirici etkisinden de faydalanarak bireylerin korkularıyla başa çıkma becerilerini geliştirir. Bu kombinasyon, bireyin zihinsel dayanıklılığını artırarak korkularını daha yönetilebilir kılar. Ölüm korkusunu yenmek için hem destek grupları hem de profesyonel yardım süreçleri, kişiye entegre çözümler sunar. Böylelikle, birey, hem bilinçli hem de duygusal olarak daha güçlü bir şekilde bu korkuların üstesinden gelebilir.

Sonuç ve Devam Eden Pratikler

Ölüm korkusunu yenme sürecinde süreklilik esastır. Bu tür korkular genellikle derinlerde köklüdür ve zamanla pekişir. Bu nedenle, olumlamalar ve diğer tekniklerin sürekli uygulanması büyük önem taşır. Bu süreç, bir hedefe ulaşmanın ötesinde, kişisel gelişimin devam eden ve dinamik bir yolu olarak değerlendirilmeli.

Olumlamaların etkisi, onları düzenli olarak kullanmaya bağlı olarak artar. Her gün belirli olumlamalar tekrarlanarak, bilinçaltına güven ve sakinlik mesajları gönderilir. Bu mesajların sürekli aktarılması, zamanla bireyin genel bakış açısında ve zihinsel durumda olumlu değişimler yaratır. Bu pratikler, sadece ölüm korkusunu yenmekle kalmaz, aynı zamanda genel yaşam kalitesini artırır ve kişisel huzuru derinleştirir.

Daha önce bu tür çalışmalara katılan kişilerin deneyimleri ve başarı hikayeleri, bu sürecin etkilerini somutlaştırır. Örneğin, düzenli olarak olumlamalar kullanan ve meditasyon yapan bir birey, birkaç ay içinde ölüm korkusunu kontrol altına alabilmiş ve daha huzurlu bir yaşam sürdürebilmiştir. Başka bir örnekte, bilinçli nefes alma tekniklerini uygulayan bir kişi, ani panik ataklarını azaltarak, daha dengeli bir ruh hali kazanmıştır.

Önemli bir diğer faktör ise, bu tekniklerin kişiselleştirilmesidir. Her bireyin korkuları ve tepkileri farklıdır. Dolayısıyla, kişiye özel olumlamalar ve pratikler oluşturmak gereklidir. Örneğin, çocukluk travmaları nedeniyle ölüm korkusu yaşayan bir birey ile, anksiyete nedeniyle bu korkuyu hisseden birinin ihtiyaçları farklı olabilir. Bu nedenle, kişisel ihtiyaç ve hedefler doğrultusunda adapte edilen uygulamalar, daha etkili sonuçlar verir.

Sonuç olarak, olumlamaların ve diğer tekniklerin sürekli uygulanması, ölüm korkusunu yenme sürecinde anahtar rol oynar. Bu pratikler, zamanla bireyin içsel barışını artırır ve uzun vadede daha huzurlu ve dengeli bir yaşam sağlar.


Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum. Ölüm korkusu için meditasyon nasıl yapılır? Ölüm korkusu yenme olumlama cümleleri. Kişisel gelişim ve olumlamalar.

Bilinçaltı Subliminal Telkin dinleyerek hayatını değiştir.

Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum (10 Minute Relaxation Break – 15hz320 10hz640 – Isochronic Tones1 + Noise1 + Sine + Wind – telkin)

Bir şeyi 40 kere söylerseniz olur. Üründe olumlama cümlesi defalarca kere tekrarlanmıştır. Ürünü sürekli dinleyerek cümleleri içinizden otomatik olarak tekrarlıyor olana kadar devam etmelisiniz. Günün birinde kendinizi cümleleri içinizden otomatik olarak tekrarlarken bulduğunuzda çok keyif alacaksınız.

Bu üründe ilk 3 dakika 20 saniye boyunca yavaş yavaş 15hz’den 10hz’ye düşüş gerçekleşiyor. Sonra geri kalan 6 dakika 40 saniye boyunca 10 hz olarak alfa frekans’da devam ediyor.

Önce iki kulaktan, sonra sağ kulaktan, sonra sol kulaktan; sırasıyla  “Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum”, ve “Sen Ölüm Korkunu Yeniyorsun” ile beynin her iki yarım küresine seslenilmiştir.

Bu üründe sesler duyulmaktadır.

Uyarılar!

  • Meditasyon müzikleri yalnızca kendini daha da geliştirme, öğrenme, motivasyonunu arttırma, deneyim kazanma, rahatlama ve tecrübe edinme sebebleriyle hazırlanmaktadır.
  • Önerilerimiz veya ürünlerimiz alternatif tıp olarak değerlendirilemez. Kanalımızda bulunan videolar tedavi etmek için değil, kişisel gelişime yardımcı olmak ve hayat kalitesini arttırmak için tasarlanmıştır.
  • Lütfen, hastalık ve sorunlarınızın teşhis ve tedavisi için yetkili bir hastaneye, hekime başvurunuz.

Bilerek ya da bilmeyerek bu uygulama;

  • Epilepsi ve Sara Hastalarında,
  • Kalp Pili Takanlarda,
  • Hamile bayanlarda kullanılmamalıdır!
  • Psikolojik ilaç kullanımında doktorunuza danışmalısınız.
  • Bu uygulama alkol veya benzeri kimyasal ile kullanılmamalıdır.
  • Hiçbir zaman, BPT CD’leri araba kullanırken ya da yüksek dikkat gerektiren bir iş ile meşgulken dinlenmemelidir.
  • İstenilen etkiyi yakalamak için mutlaka her gün en az bir kere ve 21 gün aralıksız dinlenmelidir.

NOT: Bu videoları izlediğinizde şartları kabul etmiş sayılırsınız…

Tavsiyeler

  • Sessiz bir ortamda rahat bir sandalyeye oturarak veya mümkünse uzanarak kullanın.
  • Meditasyonu başlattıktan sonra gözlerinizi kapatın ve rahatlayın.
  • Kulaklık ile dinlemeye özen gösteriniz.
  • Seans sırasında mümkün olduğunca sakin ve rahat kalmalıdır.
  • Daha fazla bilgi için ürünün belgelerine ve gevşeme Kılavuzu’na bakın.

Ali Gülkanat

Ben İnsanlarla Rahatım Olumlamalar!

Ali Gülkanat
Ali GülkanatTakip Et

Eğitim hayattır!

Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum: Olumlamalar! • Ben Ölüm Korkumu Yeniyorum,olumlamalar

Ali Gülkanat

Biliyoruz ki; KELEBEK ETKİSİ: ”Ankara’da bir kelebeğin kanat çırpması, Diyarbakır’da da fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, ülkenin yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir.”